İnsanoğlu kaosa sürüklenmeyi sevmez, açıkçası yeryüzünde hatta evrende kaosu seven birileri var mıdır? Kaos, yatağın altında saklanan canavar, arabayla girilen çıkmaz sokak, babamızın karanlıkta saklanan öfkesi, son dakikada verilen ölüm haberidir. İyi bildiklerimizin çok da iyi olmadığını anladığımızı anladığımız anda hissettiğimiz hayal kırıklığı, inandığımız değerler balyozlarla parçalandığında, kalan harabelerde hissedilen yalnızlıktır. Kaosun tam karşında ise bütün yıkıcı etkilerden arınmış umut ve heyecanı içerisinde barındıran düzen yer alır.
Düzen, uzun bir günün ardından eve vardığımızda sevdiklerimiz ile yediğimiz yemek, trenin tam zamanında gelmesi, ezanın tam vaktinde okunması, bayrağın göklerde dalgalanmasıdır. Düzen bir şeylerin iyi gidebileceği ihtimaline inanmaktır. Düzen sıcak bir anne kucağı gibidir, ne kadar kötü olursanız olun eve döndüğünüzde önünüze konulan yemek gibidir. Aynı annenizin yaptığı gibi düzen de her zaman arkanızı toplar. Hastalandığınızda hastaneye gittiğinizde ihtiyacınınız olan hizmeti alırsınız, çöpleriniz toplanır, musluğunuzdan sıcak su akar, markete gittiğiniz de raflar doludur. Ülkeniz kuşatıldığında birileri sizin için savaşır ve canlarını kaybeder. Tıpkı insanlar gibi toplumlarında anneleri vardır. Toplumların anneleri, kurdukları düzendir. Aynı annelerimizin yaptığı gibi düzen her zaman bizim yerimize yapılması gerekeni yapar. Toplumlar düzeni terk etmek istemez, bir şeylerin yanlış gittiğini, kimsenin hata kabul etmediği bir yerde ise bir şeylerin ters gittiğini söylemek sadece öfkeli bakışları üstünüze çeker. Toplumlar annelerin kucaklarından çıkmaz istemezler çünkü anneniz kucağının dışı bir bilinmez bir yola açılır. Bu yol, gidenin dönmediği ejderhanın mağarasına açılan patikanın başlangıcıdır. Annenizin kucağında durdukça kendinizi güvende hissederseniz ancak anneniz kucağının dışında neler olduğu hakkında duyduklarınız sadece bir söylentiden ibarettir. Halbuki, dışarıda bir yerlerde her zaman bir ejderha vardır.
Ejderha, toplumun düzenin devamlılığı için ertelediği sorunları temsil eder. Birçok kez annemizin kucağında, ejderhanın varlığını kabul etmeyiz. Ejderhanın nefesinin kokusu burnumuza geldiği an ise sadece kesif bir bulantı peyda olur midemizde. Kesif bir bulantı, midemizde var olduğu zaman ejderha çoktan kan kokan nefesi ile bizi ateşe vermeye gelmiştir. Birçok toplum, sorunlarla yüzleşmemek için her şeyin çok güzel gittiğini söyler. Bu söylemde haklılık payı vardır. Çünkü hala birçok yanlışa rağmen, okula gittiğinizde eğitim alır, kriminal bir vaka ile karşılaştığınızda polis sizinle ilgilenir, düğmeye bastığınızda karanlıkla ile boğuşan eviniz bir anda aydınlanır. Düzen, bir şekilde çalışmaktadır. Düzenin oluşturduğu rahatlığa güvenerek sorunlarla uğraşmak istemeyiz. Düzenin bir şekilde devam ettiği toplumlarda hatalar sorgulanmaya başlandığı zaman toplum kaosla yüzleşmek zorunda kalır. Hatalar bir şeylerin yanlış gittiği anlamına gelir. Yanlış olanın ise bir şekilde doğrusu ile değiştirilmesi gerekmektedir.
Değişim her zaman belli miktarda kaosu beraberinde getirir. Çünkü değişim, bilinmeyen toprağa yolculuktur, altımızdaki anlam zeminin ayağınızın altından çekilmesidir. Değişim, emin olduğumuz doğruların, tanıdık simaların ve sıkı sıkıya bağlı olduğumuz fikirlerin yeniden gözden geçirilmesi demektir. Oysaki düzen, toplumun ihtiyaçlarını gidermektedir ve kimsenin hesap vermesi gerekmemektedir. Ne kadar hatalı olursak olalım düzen bizim yerimize yapılması gerekeni yapmaktadır. İlk etapta hatalarla hesaplaşmak bu sebeplerden dolayı daha korkutucu gözükür. Uzun vadede ise bu varsayım büyük bir hüznü beraberinde getirir. Çünkü hiçbir zaman sorunları yok sayarak çözemezsiniz. Sorunlar bir yerlerde birikir, zamanla önüne geçilemez bir ejderha olarak bizimle hesaplaşmaya gelir. Eninde sonunda toplum bir kaos ile baş başa kalacaktır. Bu kaos, yaptığımız hataların sorumluğunu üstlenmek olmalıdır. Birikmiş sorunların bir ejderha olarak bize ölüm kusması değil.
*Bu makalede yer alan fikirler Taha Mustafa Çakmak’a aittir ve İFTAM’ın editöryel politikasını yansıtmayabilir.